"Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz" atasözünün anlamı nedir?
- İyi huylu olmayan güzel yüzlüden çabuk usanılır.İyi huylu olan kimseden –çirkin de olsa –hiç usanılmaz.
Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz atasözüne benzer atasözleri
"Bin adama kırk gün ne dersen o olur" atasözü ve açıklaması
- Sürekli telkinle bir kişinin bilinçaltına birtakım inançlar, duygular yerleştirilebilir.
[
Bin adama kırk gün ne dersen o olur]
"Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış" atasözü ve açıklaması
- Kimi zaman bir kişi öyle delice bir iş yapar ki birçok akıllı kimseler bir araya gelerek düşünür, çalışırlar da durumu düzeltemezler.
[
Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış]
"Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır" atasözü ve açıklaması
- Birisi size bir fincan kahve içirmek gibi küçük bir iyilik etmiş ya da sizinle bu kadarcık bir dostluk kurmuş olsa, bunu unutmamamız, o kişinin her zaman hatırını saymanız gerekir.
[
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır]
"Borç iyi günde kalmaz" atasözü ve açıklaması
- Borcu ilk fırsatta ödemek gerektir. Erteleyip durmak yanlıştır.
[
Borç iyi günde kalmaz]
"Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane 'gelecek yıl' çıkmış" atasözü ve açıklaması
- Çiftçinin ürünü her yıl bir afete uğrar. O da hep gelecek yıla umut bağlar. Durum böylece sürüp gider.
[
Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane 'gelecek yıl' çıkmış]
"Ekicinin karnını yarmışlar; kırk “bu yılcık”, kırk “bıldırcık” çıkmış" atasözü ve açıklaması
- Ekicinin bütün yaşamı, “geçen yıl şöyle olmuştu” yu düşünmek ve “bu yıl şunu bekliyorum” diye umutlanmakla geçer.
[
Ekicinin karnını yarmışlar; kırk “bu yılcık”, kırk “bıldırcık” çıkmış]
"Sıtma 'ben tuttuğumu kırk yıl sonra tanırım' demiş" atasözü ve açıklaması
- Sıtma hastalığına yakalanmış olan kimse, iyi olduktan uzun yıllar sonra bile sarı solu benzinden belli olur.
[
Sıtma 'ben tuttuğumu kırk yıl sonra tanırım' demiş]
"İşçi kırk yılda, tüccar kırk günde" atasözü ve açıklaması
- İşçinin kırk yılda eline geçen parayı tüccar kırk günde, belki de bir günde kazanır. Buna benzer eşitsizlik örnekleri çoktur.
[
İşçi kırk yılda, tüccar kırk günde]
"Rençper kırk yılda, tüccar kırk günde" atasözü ve açıklaması
- Rençperin ancak kırk yılsa kazanabileceği parayı, tüccar kırk günde kazanır.
[
Rençper kırk yılda, tüccar kırk günde]
"Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış" atasözü ve açıklaması
- Bir topluluk arasına yeni girmiş olan kötü kimsenin foyası ilk günlerde meydana çıkmaz.
[
Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış]